-
1 Art
es ist nicht seine Art zu inf -mek onun yapacağı iş değil;Art und Weise usul, yol, tarz;seine Art zu sprechen konuşuşu, konuşma tarzı;auf die(se) Art bu suretle, böyle;aller Art her türlü/çeşit;GASTR nach Art des Hauses lokantamız usulü; -
2 Art
alle \Arten von Menschen her çeşitten [o türlü] insan2) biol tür;eine vom Aussterben bedrohte \Art soyu tükenmeye yüz tutmuş bir tür3) ( Benehmen) tarz, davranış biçimi;was ist denn das für eine \Art! bu ne biçim davranış!die einfachste \Art, etw zu tun bir şeyi yapmanın en kolay usulü [o yolu];\Art und Weise suret, tarz, şekil;auf diese \Art bu türlü, bu biçimde [o şekilde];nach \Art des Hauses evin usulüne göredas ist nun mal meine \Art benim huyum böyle işte -
3 Weise
Weise1 m <-n; -n> bilgeWeise2 f <-; -n> yol, usul; MUS melodi;auf diese (die gleiche) Weise bu (aynı) şekilde;auf meine Weise kendi usulümce;in keiner Weise kesinlikle, hiçbir şekilde;Art und Weise tarz -
4 zu
zu [tsu:]I präp\zu Hause evde;das Museum \zu Speyer Speyer Müzesi;Herzog \zu X X arşidükü;\zu beiden Seiten iki tarafta [o yanda];\zu seiner Rechten sağ tarafında;sie kommt \zu mir o bana geliyor;er geht \zum Bahnhof/\zur Post istasyona/postaneye gidiyor;es fiel \zu Boden yere düştü;\zu jdm hinsehen birine bakmak;das Zimmer liegt \zur Straße hin oda sokağa bakıyor2) (hin\zu, da\zu)er setzte sich \zu den anderen ötekilerin yanına oturdu;nehmen Sie Wein \zum Essen? yemeğin yanında şarap alır mısınız?3) ( zeitlich)\zu jener Zeit o zamanlar;ich kündige \zum 1. Mai 1 Mayıs'ta istifa ediyorum;\zu Anfang başta;\zu Ostern/Weihnachten Paskalya'da/Noel'de;\zum ersten Mal ilk defa olarak;\zu Mittag/Abend essen öğle/akşam yemeği yemek\zum Teil kısmen;in Kisten \zu (je) hundert Stück yüzerlik kasalarda;\zum halben Preis yarı fiyatına;das Kilo \zu drei Euro kilosu üç eurodan5) ( Art und Weise)\zu Recht haklı olarak;\zu Fuß yayan\zum Glück şansa;\zu allem Unglück bütün şanssızlıkların üstüne;ein Stift \zum Schreiben yazmak için bir kalem;\zur Unterhaltung eğlence için;es ist \zum Weinen ağlanacak durum;etwas \zum Essen/Lesen mitnehmen yanına yiyecek/okuyacak bir şey almak;kommst du \zum Frühstück/Abendessen? kahvaltıya/akşam yemeğine geliyor musun?;jdm \zum Geburtstag gratulieren birinin yaş gününü kutlamak7) ( Verhältnis)die Chancen stehen eins \zu zehn bire on şans var;eins \zu null für Galatasaray Galatasaray için bir sıfır8) ( in Bezug auf) ile ilgili olarak, hakkında, üzerine;\zu dieser Frage möchte ich Folgendes sagen:... bu sorun hakkında [o ile ilgili olarak] şunu söylemek isterim:...9) ( Verwandlung)das Wasser wurde \zu Eis sudan buz olduII adv1) ( allzu) pek, fazla(sıyla);\zu sehr pek çok, çok fazla;\zu viel gereğinden [o yeterinden] fazla; ( übertrieben) aşırı;\zu schnell aşırı hızla2) ( Richtung) -e doğru;nach Süden \zu güneye doğru4) ( zeitlich)ab und \zu arada sırada;von Zeit \zu Zeit zaman zaman1) ( mit Infinitiv)es ist schön, neue Leute kennen \zu lernen yeni insanlar tanımak güzel oluyor;es ist leicht \zu finden onu bulmak kolaydır2) ( mit Partizip Präsens)die \zu erledigende Arbeit bitirilmesi gereken iş -
5 in
in1 präp räumlich wo? (D) -in içinde, -in içerisinde, -de; wohin? (A) -in içine;warst du schon mal in …? sen hiç … gittin mi?; zeitlich (D) -de; Art und Weise (D) ile, -de;im Mai mayısta; mayıs ayında;in dieser Woche bu hafta (içinde);in diesem Alter (Augenblick) bu yaşta (anda);in Behandlung sein tedavi altında olmak/bulunmak;gut in Chemie kimyası iyi;in Eile aceleyle -
6 Modus
-
7 Form
etw in \Form bringen bir şeye biçim vermek;aus der \Form geraten biçimi bozulmak, deforme olmak;das Projekt nimmt feste \Formen an proje biçim almaya başladı2) ( Art und Weise) biçim, tarz3) (Back\Form, Gieß\Form, Kuchen\Form) kalıp4) (Umgangs\Form) formalite, nezaket;die \Form wahren istifini bozmamak;der \Form halber formalite gereği, nezaket icabı;in aller \Form resmenin \Form kommen forma girmek;in \Form sein formda olmak -
8 Handlungsweise
-
9 mit
mit [mıt]I präp1) ( in Begleitung von) ile;\mit mir/dir/ihm benimle/seninle/onunla;Kaffee \mit Milch sütlü kahve2) (\mit Hilfe von) yardımıyla; ( Verkehrsmittel) yoluyla;\mit der Bahn/dem Flugzeug kommen trenle/uçakla gelmek, tren/uçak ile gelmek;\mit Gewalt zorla, metazori;\mit der Post postayla;\mit der Maschine schreiben daktilo ile yazmak;\mit der Strömung akıntıyla\mit dreißig ( Jahren) otuz yaşında;\mit dem heutigen Tag bugünle beraber;\mit einem Mal birden bire;\mit der Zeit zamanla4) ( Eigenschaft)ein Mädchen \mit blonden Haaren sarı saçlı bir kız5) ( Art und Weise)\mit Interesse merakla;\mit Bedauern... maatteessüf, üzülerek;\mit lauter Stimme yüksek sesle;sie gewannen \mit vier zu eins dörde bir kazandı;\mit 80 Stundenkilometern saatte 80 kilometre hızlaetw \mit berücksichtigen bir şeyi (de) hesaba katmak;er ist ( bei der Gruppe) \mit dabei o da (grupta) var;im Preis \mit einbegriffen fiyata dahil;er ist \mit von der Partie o da bizim partiden;er ist \mit einer der besten ( fam) o, en iyilerden biri;ich habe kein Geld \mit ( fam) yanımda para yok -
10 Modalität
2) ling kiplik -
11 unter
unter ['ʊntɐ]I präp1) ( unterhalb) altında2) ( inmitten) arasında;\unter anderem bunlar arasında;\unter Freunden dostlar arasında;wir sind hier ganz \unter uns burada biz bizeyiz;das bleibt \unter uns bu aramızda kalsın;\unter uns gesagt... aramızda kalsın,...3) ( weniger als) altında;Kinder \unter 12 Jahren 12 yaşın altındaki çocuklar;\unter dem Durchschnitt ortalamanın altında4) ( Art und Weise)\unter Tränen ağlaya ağlaya;\unter der Bedingung, dass...... şartıyla;\unter allen Umständen ille;\unter Vorbehalt saklı kalmak üzere, kaydıihtiyatla, çekince(si) olduğunu belirterek;\unter falschem Namen sahte ad kullanarak5) ( Zustand)\unter Strom elektrikli;das Haus steht \unter Denkmalschutz ev anıt olarak korunuyor6) ( Unterordnung) altında;sie hat mehrere Mitarbeiter \unter sich dat, yönetimi altında birçok elemanı var;\unter seiner Leitung yönetimi altında7) ( Zuordnung) altında;\unter dem Motto...... parolası altında;was verstehen Sie \unter...?...den ne anlıyorsunuz?er nahm das Paket \unter den Arm paketi kolunun altına aldı;die Temperaturen sinken \unter null hava sıcaklığı sıfırın altına düşüyor -
12 Verarbeitung
2) ( Verdauung) sindirim, hazmetme3) ( Art und Weise) işçilik -
13 Weg
Weg <-(e) s, -e> [ve:k] mam \Wege yolda;jdm den \Weg ebnen ( fig) birinin işini kolaylaştırmak;jdm über den \Weg laufen birinin yoluna çıkmak, birinin yolda karşısına çıkmak;jdn/etw aus dem \Weg räumen ( fam) bir kimseyi/şeyi temizlemek;etw/jdm aus dem \Weg gehen bir şeyden/kimseden kaçınmak;jdm im \Weg stehen birine engel olmak;sich jdm in den \Weg stellen birinin yolunu kesmek, birini yoldan çevirmek, birinin gitmesine engel olmak;steh hier nicht im \Weg rum! ortalıkta durmasana!;jdm nicht über den \Weg trauen birine hiç güveni olmamak;die Post liegt auf meinem \Weg postane yolumun üzerinde;wohin des \Weges? nereye böyle [o gidiyorsun] ?2) ( Strecke) yol, mesafe; (Reise\Weg) yol;auf halbem \Weg(e) stehen bleiben yarı yolda kalmak;auf halbem \Weg umkehren yarı yoldan dönmek;etw zu \Wege bringen bir işin yolunu yapmak;etw in die \Wege leiten bir şeyi yoluna koymak;Schritte in die \Wege leiten önlemler almak;sich auf den \Weg machen yola koyulmak [o çıkmak];vom rechten \Weg abkommen doğru yoldan ayrılmak, yolunu sapıtmak;daran führt kein \Weg vorbei bunun başka yolu yoktur;er ist auf dem besten \Weg... bu gidişle...;unsere \Wege trennen sich hier yollarımız burada ayrılıyorauf legalem \Weg legal [o yasal] yoldan;auf schriftlichem \Wege yazılı olarak -
14 wie
wie [vi:]I adv1) (interrogativ: auf welche Art) nasıl, ne türlü; ( mit welchen Merkmalen) nasıl; ( in welchem Grad) ne derece; ( in welcher Weise) nasıl;\wie geht das? bu nasıl olur [o yapılır] ?;\wie heißt das? bunun adı nedir?;\wie bitte? efendim?;\wie das? bu da nasıl şey?;\wie kommt es, dass...? nasıl oluyor da...?;\wie geht's? nasılsın?;\wie oft? kaç defa?, ne kadar sık?;\wie viel? ne kadar?;\wie alt bist du? kaç yaşındasın?;\wie groß ist es? boyu ne kadar?;\wie teuer ist das? fiyatı ne?;\wie spät ist es? saat kaç?;\wie gefällt es dir? nasıl, hoşuna gitti mi?;\wie war's im Urlaub? iznin nasıl geçti?;\wie wäre es, wenn er auch kommt? o da gelirse nasıl olur?;\wie klug du auch immer sein magst ne kadar akıllı olursan ol;\wie auch immer her neyse;\wie dem auch sei her nasılsa, nasıl olmuşsadie Art, \wie sie spricht konuşma biçimi3) ( Ausruf)\wie schade! ne yazık!;und \wie! ( fam) hem de nasıl!das macht dir Spaß, \wie? hoşuna gidiyor, değil mi?II konj1) ( Vergleich) kadar, gibi;weiß \wie Schnee kar kadar beyaz;ich bin genauso groß \wie du ben seninle aynı boydayım, ben de senin kadar uzunum;das weißt du genauso gut \wie ich sen de bunu benim kadar iyi biliyorsun;er ist so gut \wie blind o, neredeyse kördür;\wie früher eskisi gibi;\wie immer her zamanki gibi;\wie zum Beispiel örneğin;etw \wie seine Westentasche kennen ( fam) bir şeyi avucunun içi gibi bilmekdas ist besser \wie das andere bu ötekinden (daha) iyidir3) ( sowie)einer \wie der andere biri ötekisi gibi;Frauen \wie Männer kadınlar gibi erkekler de4) ( gleichzeitig)\wie er sich umdreht, sieht er den Dieb losrennen arkasına döndüğünde hırsızın kaçtığını görür5) ( mit Objektsatz)ich sah, \wie er das Fenster öffnete pencereyi nasıl açtığını gördüm -
15 auf
auf [aʊf]I präp1) ( oben darauf) üstünde, üzerinde;\auf dem Tisch masanın üstünde;\auf dem Boden yerde;ich habe es \auf einem Bild gesehen ben onu bir resimde gördüm2) ( darauf befindlich)\auf Zypern Kıbrıs'ta;\auf der Straße yolda, sokakta;\auf der Karte/Welt haritada/dünyada;\auf dem Markt pazarda; comm piyasada3) ( drinnen) -de;\auf der Bank/der Post/dem Polizeirevier bankada/postada [o postanede] /karakolda;\auf dem Land(e) karada;\auf meinem Konto hesabımda4) ( während) iken;\auf Reisen yolculuk yaparken;\auf der Flucht kaçarken;\auf der Geburtstagsfeier yaş günü partisindeII präp1) etw \auf etw legen ( stellen) bir şeyi bir şeyin üzerine koymak;etw \auf einen Zettel schreiben bir şeyi bir kâğıda yazmak;\auf einen Berg steigen bir dağa çıkmak;sie setzte sich \auf die Bank banka oturdusich \auf den Boden setzen yere oturmak2) ( hin zu)sich \auf den Weg machen yola koyulmak;ich muss noch \auf die Post daha postaneye gitmem gerekiyor;\auf die Erde fallen yere [o yeryüzüne] düşmek;\aufs Land ziehen karaya çekmek;er kam \auf mich zu bana doğru geldi3) ( zeitlich)\auf einmal birdenbire;Heiligabend fällt \auf einen Dienstag Noel arifesi bir salıya rastlıyor;\auf lange Sicht uzun vadede;die Sitzung wurde \auf morgen verschoben oturum yarına [o ertesi güne] ertelendi;\aufs Neue! haydi yeni baştan!;\auf jeden Fall her hâlde, kesinlikle;\auf keinen Fall hiç mi hiç, kesinlikle, katiyen4) ( in einer bestimmten Art)\auf diese Weise böylece, bu biçimde [o şekilde];\auf Kredit kaufen ( fam) veresiye almak;\auf gut Glück şansına;\auf DeutschRR Almancada5) ( infolge)\auf seinen Rat ( hin) öğüdü üzerine;\auf Anfrage başvuru üzerine;\auf Grund dessen nedeniyle, dolayısıyla6) (im Hinblick \auf)\auf Kosten von...... hesabına;\auf dein Wohl! şerefine!;\auf eigene Gefahr zarar ve ziyanı kendisine ait olmak üzere7) ( sonstiger Gebrauch)\auf der Geige spielen keman çalmak;EinflussRR \auf jdn haben birine sözü geçmek1) ( hinauf)\auf und ab bir aşağı bir yukarı;er ist \auf und davon ( fam) toz oldu, tüydü, kirişi kırdı\auf sein yatmamış [o uyanık] olmakFenster \auf! pencereyi aç!4) ( sonstiger Gebrauch)von klein \auf çocukluğundan beriIV interj;\auf! kalk!; (los!) haydi! [o hadi!];\auf geht's! marş marş!
См. также в других словарях:
Art und Weise zu — Art und Weise zu … Deutsch Wörterbuch
Art (und Weise) — Art (und Weise) … Deutsch Wörterbuch
Art (und Weise ) — [Basiswortschatz (Rating 1 1500)] Bsp.: • Weniger essen ist die beste Art abzunehmen … Deutsch Wörterbuch
Art und Weise — ↑Modus … Das große Fremdwörterbuch
Art und Weise — [Network (Rating 5600 9600)] … Deutsch Wörterbuch
Art und Weise — maniera statusas T sritis Kūno kultūra ir sportas apibrėžtis Laikysena, išorinės elgimosi formos. kilmė pranc. maničre atitikmenys: angl. manner; style vok. Art und Weise, f; Manier, f rus. манера … Sporto terminų žodynas
Art und Weise — maniera statusas T sritis Kūno kultūra ir sportas apibrėžtis Sportininko elgesio, veiklos (pvz., ėmimosi, kovojimo, žaidimo) skiriamieji bruožai, savitumai. kilmė pranc. maničre atitikmenys: angl. manner; style vok. Art und Weise, f; Manier, f… … Sporto terminų žodynas
Art und Weise — maniera statusas T sritis Kūno kultūra ir sportas apibrėžtis Veikimo būdas, įprotis. kilmė pranc. maničre atitikmenys: angl. manner; style vok. Art und Weise, f; Manier, f rus. манера … Sporto terminų žodynas
auf positive Art und Weise — auf positive Art und Weise … Deutsch Wörterbuch
auf natürliche Art und Weise — auf natürliche Art und Weise … Deutsch Wörterbuch
auf diese Art (und Weise) — auf diese Art (und Weise) … Deutsch Wörterbuch